Tarihiyle bilinen köklü üniversitelerden biri olan ülkenin ikinci en eski yükseköğretim kurumu, kampüs sınırları içinde gerçekleştirilen kazı çalışmalarında dikkat çekici bir arkeolojik buluntuya ulaşıldığını duyurdu.
Akademik mirası kadar kültürel önemiyle de tanınan ülkenin ikinci en eski üniversitesi, kampüsünde yürütülen kazı çalışmaları sırasında arkeoloji dünyasını heyecanlandıran bir keşfe imza attı. Üniversite bünyesindeki arkeoloji bölümü tarafından yapılan açıklamada, buluntunun sadece kampüs tarihi açısından değil, bölgesel tarih çalışmaları için de önemli ipuçları barındırdığı belirtildi.
Kazı, üniversitenin uzun yıllardır kullanılmayan bir yapı alanında, restorasyon çalışmaları öncesinde planlı olarak başlatıldı. İlk bulgular, geçmişte bu bölgenin eğitim faaliyetlerinden çok daha önce farklı amaçlarla kullanılmış olabileceğini gösteriyor.
Yetkililer tarafından yapılan ön açıklamaya göre kazı alanında:
gibi tarihsel değeri yüksek kalıntılar ortaya çıkarıldı. Özellikle bazı seramik parçaların üzerindeki motiflerin, bölgedeki yerli kültürlerle bağlantılı olabileceği belirtiliyor.
Arkeologlar, yapılan ilk analizlerin ardından buluntuların yaklaşık 500 ila 800 yıl öncesine tarihlendiğini ifade etti. Bu da üniversite kampüsünün üzerinde bulunduğu arazinin, eğitim kurumu kurulmadan çok önce de aktif biçimde kullanıldığını kanıtlıyor.
Kazıya liderlik eden araştırma ekibine göre keşif, bölgesel yerleşim tarihine dair önemli boşlukları doldurma potansiyeline sahip. Özellikle kampüs alanının yerli halklar ya da kolonileşme öncesi dönemlerde nasıl kullanıldığına dair net bilgiler elde edilmesi bekleniyor.
Ayrıca:
gibi çok yönlü bilimsel analizlerin yapılacağı duyuruldu.
Üniversite yönetimi tarafından yapılan açıklamada, bu keşfin kurumun sadece eğitim alanında değil, kültürel mirasın korunması ve araştırılması konusunda da ne kadar sorumluluk taşıdığının bir göstergesi olduğu vurgulandı. Ayrıca kazı alanının etrafına geçici güvenlik önlemleri alındığı ve öğrencilerin alana yaklaşmamaları konusunda uyarıldığı bildirildi.
Rektörlük açıklamasında şu ifadeler yer aldı:
“Bu topraklar, geçmişten bugüne pek çok bilgiye ev sahipliği yapıyor. Akademik mirasımızı, kültürel tarihle buluşturmak bizim için gurur verici. Kazı sonuçlarını bilim camiası ile paylaşmayı sabırsızlıkla bekliyoruz.”
Arkeoloji bölümü, kazının kapsamını genişletmeyi planlıyor. İlk aşamada küçük bir bölgeyi kapsayan çalışmalar, elde edilen bulgular doğrultusunda kampüsün farklı noktalarına da yayılabilir. Ayrıca bulunan eserlerin, analizlerin tamamlanmasının ardından üniversite bünyesinde kurulması planlanan mini bir arkeoloji sergisi ile halkla paylaşılması gündemde.
Uzmanlar, benzer üniversite yerleşkelerinde de benzeri çalışmalar yapılması gerektiğini belirtiyor. Çünkü tarihî eğitim kurumlarının büyük kısmı, zamanında yerli yerleşim yerlerine ya da ticaret yollarına yakın konumlarda kurulmuş olabilir.
İstersen bu arkeolojik bulgunun bölge tarihine katkısı, üniversitelerin kültürel miras koruma çalışmaları ya da öğrenci katılımıyla yapılan akademik kazılar hakkında daha detaylı içerikler de hazırlayabilirim. Hangi yöne odaklanmamı istersin?
Avrupa kırsalında yürüyüş yapan bir grup doğa tutkunu, yoğun bitki örtüsünün altında gömülü şekilde bulunan…
Sinema endüstrisi, her geçen yıl daha fazla teknolojik yeniliği kucaklıyor. Bu yeniliklerin en dikkat çekici…
Türk musikisinin en önemli isimlerinden biri olan Münir Nurettin Selçuk, sanatı ve müziğiyle Türk müziği…
Birleşik Krallık’ta yer alan bir üniversite kampüsünde gerçekleştirilen kazılar, bilim dünyasını şaşkına çevirdi. Arkeologlar, kampüsün…
Türkiye’de belgesel sinemanın gelişimini teşvik etmek amacıyla yürütülen destekleme projeleri kapsamında, Kültür ve Turizm Bakanlığı…
Uzun yıllardır izine rastlanamayan ve yalnızca yazılı kaynaklarda adı geçen antik bir medeniyetin başkenti, arkeologlar…